top of page
23.jpg
WhatsApp Image 2024-02-01 at 15.41.08.jpeg

Kanser Doktoru Olmak

Kanser hastası sayısı her geçen gün artıyor. Maalesef tıptaki geliÅŸmeler de bu artışı önlemekte yetersiz kalıyor. Bu yüzden tıbbi onkoloji uzmanı olmak her geçen gün daha bir zorluk taşıyor.

Tıbbi onkoloji uzmanlığını seçerken yardıma en ihtiyacı olan hastalara hizmet etmekti amacım. Ayrıca bu alanda sayısız araÅŸtırma imkanı mevcuttu ve kanser tedavisi için ufacık bir katkı saÄŸlayabilmek de beni çok mutlu edecek bir olaydı. Bu nedenle 6 yıllık tıp fakültesi eÄŸitiminden sonra önce 5 yıllık iç hastalıkları uzmanlığını, ardından 3 yıllık tıbbi onkoloji yan dal uzmanlığı eÄŸitimlerinden geçmek gerekiyordu. Yani her ÅŸey yolunda giderse 8 yılda tıbbi onkoloji uzmanı olabilecektim. Neyse ki sorun çıkmadı. EÄŸitimim sırasında da ek olarak 2 yıl ABD’de kanser konusunda araÅŸtırmalar yaptım, yani toplam 10 yıl sonunda tıbbi onkoloji uzmanı unvanını alabildim. Tıp eÄŸitimini de sayarsanız toplam 16 yıl. Bana göre bu kadar uzun süreli bir eÄŸitim gerçekten gerekli. Bakımları ile uÄŸraÅŸtığınız hasta grubu gerçekten zor bir grup ve iyi bir eÄŸitime sahip olmanız gerekiyor.

Kanser doktoru olunca diÄŸer hekimlerin ve arkadaÅŸlarınızın en çok sorduÄŸu ve merak ettiÄŸi ÅŸey “nasıl baÅŸa çıkıyorsun?” sorusudur. Kanser hastası ile muhatap olmak kadar kendi psikolojinizi de saÄŸlam tutmak da çok zor bir iÅŸtir. Kanser hastaları ile onkoloji uzmanları arasında hastalığın teÅŸhisinden itibaren baÅŸlayan ve hastalığın tüm süresince devam eden saÄŸlam bir iliÅŸki kurulmaktadır. Hasta size çok güvenmekte, Allah’tan sonra geldiÄŸinize inanmaktadır. Ne yiyeceÄŸinden tutun da, nasıl yaÅŸayacağını ve hatta nasıl düÅŸünmesi gerektiÄŸini bile size danışmaktadır. Bu iliÅŸkiyi belli dengede tutmak, hastaya yalan söylememek, aşırı empati yapmamak ve hastanın daima yanında olmak bu uzmanlık alanının olmazsa olmazlarıdır. Bunun için de saÄŸlam bir psikolojiye, iyi ve bilgili bir hekim olmaya ihtiyaç vardır.

Hasta ile ilk karşılaÅŸma tıbbi onkoloji uzmanlarının en zorluk çektiÄŸi anlardan biridir. Hepimizin günlük hayatlarımızda yarınlar için planlarımız vardır. Hepimiz saÄŸlıklı ve uzun yaÅŸayacağımız düÅŸünürüz, hasta olmayacağımızı zannederiz. Kanser, bütün bu planlarımız bozan, geleceÄŸi belirsizleÅŸtiren bir durumdur. Hepimizin sahip olduÄŸu en önemli ÅŸey olan ve her ÅŸeyin başı olan saÄŸlığın kaybı yaÅŸanabilecek en ağır bir kayıp duygusudur. AÄŸrı olma ihtimali, kendi iÅŸini görememe, baÅŸkalarına muhtaç kalma, ailesine bakamama, terk edilme, çaresizlik, kızgınlık, üzüntü, ölüm korkusu gibi yoÄŸun, olumsuz duygu ve düÅŸüncelere neden olur.

Hastalar kanser kelimesini veya kitle kelimesini ilk duyduklarında ağır bir ÅŸok ve ÅŸaÅŸkınlık geçirirler. Hastaların çoÄŸu ondan sonraki konuÅŸmaları duymakta zorluk çeker, anlayamaz. Arkasından da güçlü bir inkar aÅŸaması gelir. Bu bana olamaz, doktor bir ÅŸey bilmiyor, testler baÅŸkasının olmalı veya yanlış yapılmış, benim başıma böyle bir hastalık gelemez, ailemde böyle bir ÅŸey yok, saÄŸlığıma hep dikkat ettim gibi inkar düÅŸünceleri beynine hücum eder. En tehlikeli aÅŸamalardan biri budur. Çünkü hasta bu aÅŸamayı geçemezse hasta olduÄŸuna inanmaz ve dolayısıyla yapılacak tedavileri kabul etmez.

Üçüncü evre isyan ya da öfke dönemidir. Allah’ım neden benim başıma bu geldi, ne günah iÅŸledim, suçum neydi gibi sorular sorar. Herkes saÄŸlıklı iken neden ben sorusu aklındadır. Åžu çok sigara içen, hiç spor yapmayan, saÄŸlıksız beslenen tanıdığı kanser olmamış da neden o olmuÅŸtur. Yakınlarına, doktora, saÄŸlık personeline, hatta saÄŸlıklı kiÅŸilere öfkelidir. Agresif ve kavgacıdır.

Dördüncü evre pazarlık aÅŸamasıdır. Hasta Allah’tan yardım ister, örneÄŸin adak adar. Bu aÅŸamada kendisiyle de yüzleÅŸir, yapamadıklarını ve yapamayacaklarını fark eder. Ardından beÅŸinci evre baÅŸlar, hasta depresyona girer. Bu evre son kabullenme aÅŸaması olan 6. evreye geçiÅŸ için gereklidir. Kabullenme aÅŸamasında hasta savaşını bitirmiÅŸtir, gerçeÄŸi kabullenmiÅŸtir. Enerjisini ve ruhsal gücünü yeni yaÅŸama yöneltmiÅŸ ve uyum saÄŸlamıştır. Tedavisiyle ilgili olarak umut beslemeye baÅŸlar.

Kanser hastasının geçirdiÄŸi bu aÅŸamalar son derece normaldir. Hastanın her bir aÅŸamayı kısa bir sürede geçirmesi, öfkesini çıkarabilmesi, kayıplarının yasını tutabilmesi gerekir ki hastalıkla güçlü bir ÅŸekilde mücadele edebilsin. Maalesef kanser hastaları ile uÄŸraÅŸan çoÄŸu saÄŸlık personelinin eÄŸitim süreçlerinde hastaların psikolojisi hakkında öÄŸretilen bir bölüm yok. ÇoÄŸumuz hastaya tanısının bile söylenmemesi hatta yalan söylenmesi taraftarıyız. Oysa hastanın teÅŸhisini bilmesi en temel insan hakkıdır. Hastanın teÅŸhisi konusunda bilgilendirilmesi, karar aÅŸamalarına katılmaları ve tedavi seçeneklerini bilmeleri hastanın uyum çabasının geliÅŸtirilmesinde katkı saÄŸlamaktadır. Burada temel sorun teÅŸhisi söyleyip söylememek deÄŸil, nasıl söylemektir. Hastanın umudunu zedelemeden gerçeÄŸin kabulleniÅŸini saÄŸlamak çok nazik bir denge içinde yapılmalıdır. Bunun için de kanser hastaları ile karşılaÅŸan hekimlerin bu konuda eÄŸitimli olmaları gerekmektedir.  Öte yandan teÅŸhis söylenmese de onkoloji bölümüne gelen, kemoterapi alan bir hastanın ben de kanser yok zannetmesi mümkün deÄŸildir. Bu tür yaklaşımlar hastanın saÄŸlık personeline olan güvenini de sarsmaktadır.

Kanser hastasına hem hekimler hem de yakınları tarafından yapılan baÅŸka bir yanlış da takma kafana geçer, moralini iyi tut, aslan gibisin, benden saÄŸlamsın, hangimizin önce öleceÄŸi belli mi, benim de garantim yok gibi sözlerdir. Bunlar hastaların yukarıdaki aÅŸamaları geçirmelerini ve hastalığa uyumlarını engelleyen sözlerdir. Bu sözler dışında moralini iyi tut, üzülme, hastalığını düÅŸünme, pozitif düÅŸün gibi yaklaşımlar da sorun yaratmaktadır. Stres ve negatif düÅŸünce nedeniyle kanser olunduÄŸuna dair yaygın görüÅŸ yanlıştır. Stres tek başına kanser sebebi deÄŸildir. Hastayı ayıplamadan, eleÅŸtirmeden ve bu sözleri kullanmadan anlatacaklarını dinlemek, içini dökmesini saÄŸlamak çok daha faydalıdır. Hastanın öfkesini ve kızgınlığını çıkarmasını, üzüntüsünü yaÅŸamasını, duygularını bastırmamasını ve ertelememesini, hastalığını inkar etmemesini saÄŸlamak ve kabullenme aÅŸamasına gelmesini saÄŸlamak gerekmektedir. Hastaya nasıl yaklaşılacağını bilmiyorsak uzman desteÄŸi almak en saÄŸlıklısıdır.

bottom of page